Avukat Profil Resmi

Miran Legal

Avukat

27.09.2022

Sosyal Medyada Telif Haklarını Korunması

Sosyal medya, kullanıcıların internet üzerinden içerik ürettikleri, günlük hayatlarını paylaştıkları, yaratıcı işlerini ortaya koydukları interaktif iletişim platformudur. Sosyal medyanın bulunuşuna kadar, geleneksel yöntemlerde her türlü yayın ve eser tek taraflı olarak üretilip yayımlanırken, sosyal medya ile birlikte tüm üretimler interaktif hale gelmiş, yalnızca sanatçılar değil, internet erişimi olan herkes eser ortaya koyabilmeye başlamıştır.    

 

            İnternetin hayatlarımızın büyük bir bölümünü doldurduğu günümüzde, FSEK kapsamında korunan eser sahiplerinin haklarının internet yoluyla da ihlal edilmesi durumu sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle ülkemizde FSEK’te telif haklarına ilişkin WIPO sözleşmeleri de dikkate alınarak yapılan değişikliklerle fikrî hakların korunması amaçlanmıştır. Kişilerin ortaya koydukları ürünler, yayınlar ve eserler sosyal medya üzerinden kolayca başkaları tarafından yeniden paylaşılabilmekte, değişiklik veya ekleme yapılabilmekte ve hiçbir izin alınmaksızın bu eser, ürün ve yayınlar üzerinden gelir dahi elde edilebilmektedir. Bu noktada, hakları ihlal edilen kişiler çeşitli kanuni yollara başvurma ihtiyacı duymaktadır. 

 

            Hak ihlali olması halinde kişilerin haklarının korunması için başvurulacak olan yolun tespit edilebilmesi için öncelikle ihlalin türü belirlenmelidir. Eğer gerçekten bir telif hakkı ihlali var ise 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uyarınca öngörülen önlemler alınacakken, telif hakkı kapsamına girmeyecek bir durum söz konusu ise Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun eser niteliğine haiz olmayan her türlü işaret, resim, ses veya fotoğrafa ilişkin hükümleri ile diğer mevzuatlara bakmak gerekecektir.

 

            5846 Sayılı FSEK md. 4’te eser tanımı şu şekilde yapılmıştır: “Güzel sanat eserleri, estetik değere sahip olan; Yağlı ve suluboya tablolar; her türlü resimler, desenler, pasteller, gravürler, güzel yazılar ve tezhipler, kazıma, oyma, kakma veya benzeri usullerle maden, taş, ağaç veya diğer maddelerle çizilen veya tespit edilen eserler, kaligrafi, serigrafi, Heykeller, kabartmalar ve oymalar,  Mimarlık eserleri, El işleri ve küçük sanat eserleri, minyatürler ve süsleme sanatı ürünleri ile tekstil, moda tasarımları, Fotoğrafik eserler ve slaytlar, Grafik eserler, Karikatür eserleri, Her türlü tiplemelerdir. Krokiler, resimler, maketler, tasarımlar ve benzeri eserlerin endüstriyel model ve resim olarak kullanılması, düşünce ve sanat eserleri olmak sıfatlarını etkilemez.” Yine ihtiyaç duyacağımız bir başka terim olan sinema eserleri ise FSEK md. 5’te şu şekilde tanımlanmıştır: “Sinema eserleri, her nevi bedii, ilmi, öğretici veya teknik mahiyette olan veya günlük olayları tespit eden filmler veya sinema filmleri gibi, tespit edildiği materyale bakılmaksızın, elektronik veya mekanik veya benzeri araçlarla gösterilebilen, sesli veya sessiz, birbiriyle ilişkili hareketli görüntüler dizisidir”

 

            Hak ihlali halinde, yukarıdaki tanımlar dikkate alınarak hak ihlaline konu yayımın eser niteliğine haiz olup olmadığının tespit edilmesi önem arz etmektedir. Nitekim, eser niteliğini haiz bir yayının hak ihlaline uğraması halinde Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu md. 66 – md. 72 uyarınca ilgili önlemler alınabilecek ve hukuki yollara başvurulabilecekken yayının eser niteliğine haiz olmaması halinde Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu md. 84 uyarınca ilgili önlemler alınacak olup bu durumda “telif hakkı” ihlalinden söz edilemeyecektir. 

            

1.     Eser Niteliğine Haiz Bir Yayının Sosyal Medya Üzerinden Hak İhlaline Uğraması Halinde:
 

Eser niteliğine haiz bir yayının hak ihlaline uğraması halinde doğrudan Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun ilgili hükümleri uygulanır. Kanun uyarınca eserlerin mali, manevi ve bağlantılı hakları bulunmaktadır. Bu haklar kısaca “telif hakları” olarak ifade edilmektedir. Telif haklarının ihlal edilmesi halinde; erişimin engellenmesi ve/veya içeriğin çıkarılması talebinde bulunulması, Cumhuriyet Savcılığına şikayette bulunulması ve hukuk davası açılması gibi yöntemler izlenecektir.

 

Eser sahibinin mali hakları; işleme, yayma, çoğaltma, temsil ve umuma iletim hakkıdır. Manevi hakları ise; umuma arz, adın belirtilmesi, eserde değişiklik yapılmasını men etme ile eser sahibinin malik ve zilyetlere karşı haklarıdır. Sosyal medya üzerinden, bir eserin izinsiz bir şekilde yayımlanması halinde eser sahibinin mali haklarından olan umuma iletim hakkının ihlal edildiği söylenebilecektir. Zira mali haklardan olan umuma iletim hakkı; bir eserin aslını veya çoğaltılmış nüshalarını, radyo-televizyon, uydu ve kablo gibi telli veya telsiz yayın yapan kuruluşlar vasıtasıyla veya dijital iletim de dahil olmak üzere işaret, ses ve/veya görüntü nakline yarayan araçlarla yayınlanması ve yayınlanan eserlerin bu kuruluşların yayınlarından alınarak başka yayın kuruluşları tarafından yeniden yayınlanmasını ifade eder. Bu nedenle, internet üzerinden yapılan her türlü yayın umuma iletim hakkını ihlal etmektedir.

 

Bu hususta FSEK Madde 71/1 ile  "Bir eseri, icrayı, fonogramı veya yapımı hak sahibi kişilerin yazılı izni olmaksızın işleyen, temsil eden, çoğaltan, değiştiren, dağıtan, her türlü işaret, ses veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma ileten, yayımlayan ya da hukuka aykırı olarak işlenen veya çoğaltılan eserleri satışa arz eden, satan, kiralamak veya ödünç vermek suretiyle ya da sair şekilde yayan, ticarî amaçla satın alan, ithal veya ihraç eden, kişisel kullanım amacı dışında elinde bulunduran ya da depolayan kişi hakkında bir yıldan beş yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.” düzenlemesi yapılmıştır. Bu çerçevede, bir eserin internet ortamında izinsiz bir şekilde yayınlanması halinde eser sahibinin şikâyette bulunma hakkı mevcuttur. 

 

İlgili maddenin gerekçesi: "Maddenin (1) numaralı bendi altında seçimlik hareketli bir suç tanımı yapılmıştır. Söz konusu suç oluşturan fiiller, bir eseri hak sahibi kişilerin yazılı izni olmaksızın bir ticari faaliyet çerçevesinde işlemek, çoğaltmak, dağıtmak, yaymak, elektronik ortam da dahil olmak üzere yayımlamak ya da hukuka aykırı olarak işlenen veya çoğaltılan eserleri satışa arz etmek, satmak, ticari amaçla satın almak, ithal veya ihraç etmek, elinde bulundurmak ya da depolamak olarak gösterilmiştir. Suçun konusu bu Kanunla koruma altına alınan manevi veya mali hakların ilişkin olduğu fikri eserdir. Bu suçun oluşabilmesi için, söz konusu seçimlik hareketlerden birinin, hak sahibi kişilerin yazılı izni olmaksızın gerçekleştirilmesi gerekir." şeklindedir. Bu nedenle eserin internet ortamında izinsiz bir şekilde yayınlanması halinde direkt “Mali, Manevi veya Bağlantılı Haklara Tecavüz” suçunun oluştuğundan bahsedilebilir. Bu suç tipinde ilgili seçimlik hareketlerden herhangi birinin, hak sahibinin yazılı izni bulunmaksızın gerçekleştirilmesi ile suç oluşmaktadır. Bu nedenle, sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımlara karşı telif hakkını korumak için şikâyet yoluna gidilebilir.

 

Kullanılabilecek ikinci yöntem ise, erişimin engellenmesi talebinde bulunmaktır.  FSEK Ek Madde 4’ün getirmiş olduğu tedbir ile, ihlale konu eserlerin erişiminin engellenebilmesi mümkündür. Söz konusu Ek Madde 4 uyarınca, eser sahipleri ile bağlantılı hak sahiplerinin haklarının servis ve bilgi içerik sağlayıcılar tarafından ihlali halinde, hak sahiplerinin başvuruları üzerine ihlâle konu eserlerin içerikten çıkarılmasına karar verilir. Bu prosedürün uygulanması için öncelikle eseri yayınlayan içerik sağlayıcısına ihtarname gönderilerek üç gün içinde ihlâlin durdurulmasını istenmelidir. İçerik sağlayıcının hak sahibinin ihtarına üç günlük süre içinde uymaması halinde, eser sahibi Cumhuriyet Savcılığına başvuru yaparak üç gün içinde internete erişimi sağlayan servis sağlayıcıdan ihlale devam eden içerik sağlayıcısına verilen hizmetin durdurulmasını talep edebilir. Talebin yerine getirilmesi sonucu ihlalin durdurulması halinde içerik sağlayıcısına yeniden servis sağlanılacaktır.

 

            Bir diğer yöntem ise hukuk davası açarak zararın tazminini talep etmektir. Bu hususta FSEK md. 66 ile md. 70 aralığında hukuk davalarına ilişkin hükümler düzenlenmiştir. Bu hükümlere göre eser sahibinin;  tecavüzün ref’i ve men davası açma hakkı, tazminat davası, manevi tazminat davası ve tecavüzün olup olmadığının tespiti davası açılabilir. 

 

FSEK md. 68 uyarınca mali haklara tecavüz halinde talep edilebilecek tazminat miktarı belirlenmiştir: “Eseri, icrayı, fonogramı veya yapımları hak sahiplerinden bu Kanuna uygun yazılı izni almadan, işleyen, çoğaltan, çoğaltılmış nüshaları yayan, temsil eden veya hertürlü işaret, ses veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletenlerden, izni alınmamış hak sahipleri sözleşme yapılmış olması halinde isteyebileceği bedelin veya bu Kanun hükümleri uyarınca tespit edilecek rayiç bedelin en çok üç kat fazlasını isteyebilir.”  İşbu düzenleme uyarınca tazminat davalarında, söz konusu eserin umuma iletilebilmesi için sözleşme yapılmış olması halinde talep edilecek olan telif bedelinin üç kat fazlasına kadar tazminat talebinde bulunulabilir.

 

2.     Eser Niteliğine Haiz Olmayan Bir Yayının Hak İhlaline Uğraması Halinde:

 

Eser niteliğine haiz olmayan bir yayının izinsiz şekilde paylaşılması halinde; kişilik haklarının ihlali hali var ise erişimin engellenmesi talep edilebileceği gibi, kişilik haklarının ihlalinin olmaması ve yapılan paylaşımın FSEK md. 84 kapsamında değerlendirilebilmesi halinde haksız rekabet hükümleri uygulanarak hem ceza yargılaması hem de hukuk yargılaması yoluna gidilebilir.

 

5651 sayılı Kanun’un 9. maddesinde, kişilik hakları ihlal edilen kişilerin sulh ceza hakimine başvurarak içeriğin çıkarılmasını ve/veya erişimin engellenmesini talep edebileceği düzenlenmiştir. Bu hükümler uyarınca, kişilik haklarının ihlali niteliğindeki paylaşımlarda erişimin engellenmesi ve/veya içeriğin çıkarılmasını talep etmek mümkündür.

 

Nitekim, kişilik haklarının ihlalinin olması veya olmaması halinde Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 84. Maddesi hükmü uygulanabilecektir. İşbu hüküm uyarınca; “Bir işareti, resim veya sesi, bunları nakle yarıyan bir alet üzerine tesbit eden veya ticari maksatlarla haklı olarak çoğaltan yahut yayan kimse, aynı işaretin, resmin veya sesin 3 üncü bir kişi tarafından aynı vasıtadan faydalanılmak suretiyle çoğaltılmasını veya yayımlanmasını menedebilir. Tecavüz eden tacir olmasa bile birinci fıkra hükmüne aykırı hareket edenler hakkında haksız rekabete mütaallik hükümler uygulanır. Eser mahiyetinde olmıyan her nevi fotoğraflar, benzer usullerle tesbit edilen resimler ve sinema mahsulleri hakkında da bu madde hükmü uygulanır.” İlgili hükme göre, eser mahiyetinde olmayan; fotoğraflar, resimler ve sinema ürünleri hakkında haksız rekabet hükümleri uygulanarak Cumhuriyet Savcılığına şikâyette bulunulabileceği gibi tazminat davası açılması da mümkündür.

 

SONUÇ:

Sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımlar ile telif hakkı ihlaline uğranılması haline ilişkin olarak, hukukumuzda çeşitli düzenlemeler yapılmıştır. Eserlerin izinsiz paylaşılması ve değiştirilmesi gibi durumlarda hak sahipleri söz konusu yayının kaldırılmasını talep edebilecek, konuyla ilgili soruşturma başlatılması için Cumhuriyet Savcılığına başvurabilecek veya tazminat davası açabilecektir. Sosyal medyaya ilişkin düzenlemeler gün geçtikçe artmakta ve gelişmektedir.

Sektörden Yayınlar